Cinsel istek bozuklukları, partnerler arasında zorluk ve problemlere ve belirgin istek farklılıklarına yol açan cinsel fantezi ve davranış eksiklikleri ile karakterizedir. Tanı konabilmesi için bu durumun sürekli ve yineleyici tarzda olması gerekmektedir.
Toplumda görülme sıklığı % 40’dır. Kadınlarda en sık rastlanan cinsel işlev bozukluğudur.
Cinsel istek bozuklukları 3 şekilde karşımıza çıkmaktadır;
Kişinin hissettiği duygular;
Kişide cinsel isteği azaltan nedenlerin bulunup ortadan kaldırılması tedavide ilk adımdır.
Cinsel isteksizlik ana problem midir yoksa başka bir problemin sonucu olarak mı ortaya çıkmaktadır???
İlişkide ağrı olması nedeniyle mi cinsel isteksizlik ortaya çıkmıştır? Eğer öyle ise ağrı nedenleri belirlenmelidir.
-Jinekolojik muayene ile vajinal enfeksiyon, yara, kitle varlığı araştırılmalı ve tedavi edilmelidir.
–Vajinismus varsa önce bu sorun çözülmelidir.
– Menopoza bağlı kuruluk ve ağrı için hormon tedavileri, vajinal kayganlaştırıcılar,
Ağrı dışında başka sorunlardan sonra mı ortaya çıkmıştır?
-Depresyon gibi psikolojik sorunlar varsa ilk bunlar çözümlenmelidir.
-Evlilik sorunlarının cinsel ilişkiye yansıyıp yansımadığı irdelenmelidir. Eşe karşı kırgınlık, eşin aldatmış olması, şiddet varlığı, güvensizlik, evlilik problemleri kadında cinsel isteksizliğe yol açabilir.
-Geçmişte yaşanan psikolojik bir travma varsa travmayla yüzleşilmesi, bastırılmış duyguların açığa çıkarılması sağlanmalıdır. Detaylı bir ruhsal inceleme yapılmalıdır.
–İkinci adım çiftin cinsel anlamda iletişimlerinin arttırılması gereklidir. Cinsellik konusunda birbirlerinden neler beklediklerini açıkça ortaya koymak, isteklerini söylemekten alıkoyan nedenler neler belirlenip ortadan kaldırılması gerekmektedir (basit kadın gibi görünme korkusu gibi). AÇIK İLETİŞİM ESASTIR.
–Kadının uzun süredir bastırdığı duygulara karşı yeniden hassaslaştırma öğretilmelidir. Gizli kalmış arzu ve fantezilerin uyandırılması önemli bir unsurdur.
–Cinsellikle ilgili mitler, yanlış bilgiler düzeltilmeli ve kişilerin cinselliğe bakış açılarını daha sağlıklı hale getirebilmek için seksi yeniden tanımlamak gerekmektedir. Bu noktada CİNSEL EĞİTİM VERİLMESİ esastır.
–ilişkide yeniden flört havası oluşturulmalıdır. Bu süreçte evlilik terapisi de tedavi sürecine dahil edilebilir, zira ilişkideki çatışmalar hem sorunun ana nedeni olabilmekte, hem de tedavi sürecini olumsuz etkilemektedir. Eşin cinselliğe bakış açısı ve davranış özellikleri de irdelenmeli ve gerekirse düzeltilmelidir. Partnerle açık iletişim kurmak, kişinin ne istediğini doğrudan söyleyerek kendini özgürce ifade edebilmesi çok önemlidir. İlişkiye ve cinselliğe dair endişelerin üzerine gidilmesi ve eşler arasındaki güç savaşlarına da son verilmesi gerekir.
Unutulmamalıdır ki cinsellik bir görev veya mecburiyet DEĞİLDİR. Zoraki yapılmamalıdır. İstekle kendiliğinden olmalıdır.